Kendi bulunduğun veya ihtiyacın olan her duruma uygun bir yöntemi , meditasyon yaklaşımını uygulayabilirsin.
Meditasyon kelimesini ilk duyduğunuz anda sizinde aklınıza gelen ilk ruhani bir dinginlik hali olacaktır. İnsanın kendi benliğine dönüşü, kendine yolculuğu, başarılı bir yolunda atılan adımlar… Aslında meditasyon,Doğu kültürlerinde binlerce yıldır uygulanan, aslında farklı biçimlerde sufizmde, şamanizmde ve semavi dinlerde de karşılık bulur. Esasında meditasyon, ruhani öğretilerin ötesinde, beden ile zihni birbirine bağlamanın, anın farkındalığına kavuşmanın yoludur. Bu manada günün her anında işimize yarayacak, stresli ve zor anlarla başetmemizi kolaylaştıracak, ruh halimizi ve enerjimizi dengeleyecek bir yöntemdir aynı zamanda.
Son zamanlarımızda meditasyonla birlikte anılan modern bir terim de mevcut: Mindfullness. Türkçesi farkındalık yada akılcılık olarak ifade edilir Aslında temelde anın farkında olma, tam olarak içinde bulunduğumuz anı farkederek olaylara tepki verme ve süreçleri yönetme anlamı barındırıyor. Mindfullness pratiklerini uyguladıkça olan biteni daha iyi kavrayabiliyor, mantıklı ve makul adımlar atabiliyoruz.
Zihnin geçmiş ve gelecek arasında sürüklenen hallerinden arınıp, o an tam olarak neyi gerektiriyorsa onu gerçekleştirebiliyoruz.
Meditasyonu günlük yaşantımızın içinde olan bitenle bütünleşebilmek, beden ve zihin bağlantımızı güçlendirmek, yeni bakış açıları kazanmak ve zorlayıcı olayların içinden incelik ve kolaylıkla geçebilmek için kullanabiliriz.
Şimdi özel durumlarda meditasyondan nasıl faydalanabileceğimize bakalım…
Stresle yenip onunla başa çıkmak için meditasyon yapmak:
STOP tekniği: Dur. Nefes Al. Gözlemle. İlerle
STOP, bir an için olduğun anda durmanı, olan biteni içselleştirmeni ve daha fazla farkındalık ve bilgelikle hareket etmeni kolaylaştıran bir mindfulness pratiği. Seni sıkıştıran, stresli bir durum başına geldiğinde bununla nasıl başa çıkacağın konusunda sana yol gösterecek hızlı bir mindfulness müdahalesi gibi düşünebilirsin…
Pratiğin 4 basit aşaması var:
Her ne yapıyorsan yapmayı bırak.
Nefes al ve durakla.
Zihninde, bedeninde ve çevrende ne olup bittiğini gözlemle. İçinde olan bitene tepki verme ihtiyacı yaratan, aceleci bir dürtü olup olmadığına bak.
Şimdi duraklamanın verdiği bilinçle, o tepkisel dürtünün yerine akılcı bir seçim, karar ve eylemle ilerle.
*STOP tekniği, ismini içerdiği dört kavramın baş harflerinden alıyor: Stop (Dur) Take a Breath (Nefes Al) Observe (Gözlemle) Proceed (İlerle)
Bilgelik için meditasyon:
RAIN tekniği: Farket. İzin ver. İncele. Ehlileştir.
RAIN tekniği çoğunlukla zorlayıcı duygular, düşünceler veya durumlarla karşılaşıldığında kullanılıyor. Zorluğun yoğunluğunu azaltmaya ve içinden geçip gitmeye yarıyor. Anksiyete, kalp kırıklığı, korku, yas, şüphe gibi hallere düştüğümüzde RAIN tekniği ayakta kalmamızı ve zor zamanları atlatamamızı kolaylaştırıyor.
- Önce içinde ne olup bittiğini farket. Duygunun adını koy; üzüntü, kafa karışıklığı, stres, kızgınlık, ve saire.
- Duygunun veya düşüncenin içinde yer almasın izin ver. Ona karşı koyma. Akılcı olmayı seçtiğinde, zorlayıcı durumları veya onların yarattığı hisleri kendinden uzaklaştırmaya çalışmazsın. Tüm duygularının benliğinde yer bulmasına izin vermeye çalışırsın.
Duyguları ve hisleri ehlileştir. Onları nezaket, sıcaklık ve anlayışla karşılayabiliyor musun? Onları çok kişisel almamayı başarabiliyor musun? Bu pratiği uygularken öğrendiğimiz şey, duyguların ve düşüncelerin hava durumu gibi olduğudur: Gelir ve giderler, bazıları bir süre kalır ve en nihayetinde hava gelip geçer…
*RAIN tekniği, ismini içerdiği dört kavramın baş harflerinden alıyor: Recognize (Farket) Allow(İzin ver) Investigate (İncele) Nurture(Ehlileştir)
Bakış açısı ve enerji için meditasyon
Günlerimizin çoğunu dışarıda, iş yerinde, arkadaşlarımızla ya da ailemizle geçiriyoruz. Sürekli iletişim halindeyiz ve birbirimizle etkileşime geçiyoruz. Gün boyu bu etkileşimler esnasında akılcı olma pratiğini gerçekleştirmek, içsel farkındalığımıza da güçlü bir ivme kazandırır. Örneğin gerçekten kalpten dinlemeyi ve konuşmayı başardığımızda, alışılageldik bakış açılarımızı, düşüncelerimizi ya da fikirlerimizi nasıl yeniden değerlendirebileceğimizi görürüz ve yeni, daha özgün bir alandan iletişim kurabilmeyi keşfederiz.