Meditasyon terimi ve olgusu ülkemizde son 2 yılda yavaş yavaş anlaşılmaya başlandığını ve daha fazla kitleler tarafından ilgiyle takip edildiğini görüyoruz. Bu süreçte özellikle yeni meditasyona başlayacak olan yada bu deneyimi yaşamak isteyen kişiler için bir yazı dizisi oluşturmaya karar verdik.
Bu yazı dizisinde Meditasyon Teknikleri üzerine konuşacağız ve biraz kendimizde aslında pratik yapmış olacağız.
Hazırsanız o halde başlayalım..
ÖNCELİKLE NEDEN MEDİTASYON YAPIYORUZ?
Gündelik hayatımızda, bir gün içerisinde, binlerce dış uyarıcıya maruz kalıyoruz.
Bu uyarıcılar, duyu organlarımız beynimize ulaşıyor ve beynimiz uyarıcılardan aldığı bilgileri sistemdeki gerekli yerlere bildiriyor.
Bizler bahçemizden almış olduğumuz bir kokuyla, televizyondan duyduğumuz bir haberle, sokakta tanık olduğumuz bir olayla davranışlarımıza yön veriyoruz.
Dış uyarıcılar olmasaydı kendimizi dışarıya adapte edemezdik.
Bazen de dış uyarıcılar, iç iklimimize göre anlam kazanıyorlar.
Örneğin çocukluğunda akşamüstleri yaklaşımı sert annesiyle ders çalışan biri, yetişkin olduğunda bile akşamüstlerinde kendisini gergin ve endişeli hissedebilir.
Çocukluğunda pazar kış günlerinde ailesi ile salep içen ve film seyreden biri, ilerdeki yaşantısında nerede duyarsa duysun salep kokusu içini özlem duygusu ile doldurabilir.
Duyu organlarımızdan bizlere ulaşanlar, hem şimdiki anla ilgili bizi bilgilendirirken hem de hatıralarımızı, tecrübelerimizi uyandırıyorlar; bu hatıralar ve tecrübeler de, bazen, şimdiki durumdan bağımsız, geçmişten edindiğimiz deneyimlere göre yorum yapıyorlar düşünce üretiyorlar.
Birinci örneğimizden yola çıkarsak çocukluğunda sert annesi tarafından zorla akşamüstleri ders çalıştırılan biri belki üzerinde hiç düşünmeden “akşamüstlerinden hiç hoşlanmam, içime ağır bir sıkıntı çöküyor”, diyebilir.
Kimimizin gözleri batan güneşi hafifçe kararan havayı görürken, kimimiz de dış dünyadan ve gördüklerinden bağımsız bir şekilde iç sıkıntısını deneyimliyor. Karşısındaki dünyanın en güzel manzarası olabilir…
Dış uyarıcılar, bizi mutlu veya mutsuz edebilir, neşelendirebilir, korkutabilir, endişelendirebilir, tiksindirebilir.
Gündelik hayat akışı içinde karşılaştığımız uyarıcılara nasıl tepkiler gösterdiğimizi, bu uyarıcıların bizde hangi duyguları uyandırdığını, hangi düşünceleri ürettiğini fark etmiyoruz. Çünkü bir uyarıcı karşısında ortaya çıkan bir düşünce, zihinsel bir yorum kimi zaman çok hızlı bir şekilde beliriyor ve yok oluyor.
Meditasyon sayesinde ise, gündelik hayat hayhuyu içinde kaçırdığımız, fark edemediğimiz tüm bu süreci deneyimleyebiliyoruz.
Hareketsiz bir şekilde oturup, meditasyona başladığımızda, kulağımıza gelen seslerin esasında ne çok “iç sese” yol açtığını fark ediyoruz. Zihnimizin ne kadar aktif olduğunu, ne çok yorum yaptığını, duyu organlarımız aracılığıyla almış olduğumuz bir duyumun kimi zaman bedenimizde, zihnimizde hızlı ve seri bir şekilde ne çok çağrışıma sebep olduğunu fark edebiliyoruz.
Bu yüzden meditasyon yaparken zihnimize üşüşen düşünceler meditasyon pratiğimizin bir parçası; bizi bizlere gösteren ipuçları…
Sadece meditasyon yaparken zihnimizden geçen düşüncelerle sohbet etmek yerine, onları fark etmek ve gözlemlemek gerekli. Onların peşine düştüğümüzde gözlemci özelliğimizi kaybedip, tekrar gündelik hayatta olduğu gibi katılımcı halimize geri döneriz. Böyle davranmak ise yalnızca gündelik davranış kalıplarımızı tekrar ettirmemize neden olur.
Amacımız meditasyon sırasında “düşünen, plan yapan, karar veren” tarafımızı bir yana bırakıp, zihinsel kalıplarımızı, düşünce şablonlarımızı, adeta refleksleşmiş tetiklenme alanlarımızı keşfetmektir.
Önümüzdeki birkaç hafta çeşitli meditasyon tekniklerini gözden geçireceğiz.
Meditasyon yaparken yerde bağdaş kurarak oturacağınız gibi, sandalyede de oturabilirsiniz. Meditasyon pratiğine 15 dakika ile başlayıp ağır ağır süreyi artırabilirsiniz.
İlk meditasyonumuz “Farkındalık Çarkı Meditasyonu”
Bu teknik sayesinde duyularımız, bedenimiz, nefesimiz ve zihnimiz ile tanışıyoruz.
Farkındalık Çarkı Meditasyonu sayesinde bu dört alanda algımız ve farkındalığımız gelişecek, gündelik hayatta tanık olduğumuz herhangi bir olay karşısında, bedenimizde, nefesimizde ve zihnimizde eş zamanlı olarak oluşan tepkiler su yüzüne çıkacaktır.
Gündelik hayata kendimizi kaptırdığımızda, duyularımızdan, bedenimizden, nefesimizden ve zihnimizden kolaylıkla kopabiliriz.
Her gün belli bir süre kendimizle kalmış olduğumuzda kendimizle bağımızı güçlendirmiş oluyoruz.
Farkındalık Çarkı Meditasyonunu dinlemek için:
Farkındalık Çarkı Meditasyonu
Aşama 1- 5 Duyu
· Dikkatini kulaklarına getir, hangi sesler ulaşıyor?
· Sesleri duymaya çalışma, yalnızca sana gelen seslere açık ol,
· Dikkatini gözlerine getir, göz kapaklarından içeri belki odanın ışığı süzülüyor veya gözlerin kendisine has renkler ve şekiller görünüyor, belki karanlık…
· Dikkatini burnuna getir, burnuna gelen kokular veya belki bir koku yok,
· Dikkatini ağzının içerisindeki tada getir, o tadı fark et.
· Dikkatini bedenine getir, odanın ısısı ve kıyafetlerinin temasıyla bedeninin hisleri,
· Bütün bu dış uyarıcıların içerisine yavaşça kendisini bırak,
· Nasıl hissediyorsun?
Aşama 2- Beden farkındalığı
· Yavaşça ayak parmaklarından başının tepesine kadar bedenini tara,
· Bacakların, kalçan, kolların, omuzların, yüzün, sırtın,
· Dikkatini karnına getir, karnındaki hisler, duyumlar,
· Göğüs kafesin, hisler, duyumlar
· Bedeninde kendini sana göstermek isteyen bir bölge var mı?
· Nasıl hissediyorsun bedeninde?
· Bedenin nasıl hissediyor?
·
Aşama 3- Nefes farkındalığı
· Dikkatini nefesine getir,
· Nefesini hiç değiştirmeye çalışmadan nefesini izle,
· Nefes alışların, nefes verişlerin…
· Nefes alırken ve nefes verirken burnunda, burnunun içerisindeki hisler,
· Nefesin bedenini nasıl hareket ettiriyor, fark et
· Nefesinle birlikte bedenindeki küçük dalgalanmaları izle…
· Nefesin nasıl?
Bu adımları 3 er kez tekrar etmeye çalışıp 21 gün boyunca istikrarlı şekilde yapmaya devam ederseniz beyninizin yavaş yavaş odaklanma kat sayısının arttığını,stres kat sayınızın ise düştüğünü gözlemlemeye başlayacaksınız.
Meditasyon Yap